top of page
İlseven Akademi Logosu

ÇİFT TERAPİSİ / EMDR VE KISA SÜRELİ ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİ EĞİTİMLERİ

Her zaman

|

Her yerde

Özel olarak tasarlanmış bu eğitim paketi, bireylerin ruhsal sağlıklarını iyileştirmek ve terapi alanındaki becerilerini geliştirmek isteyen profesyoneller için üç farklı önemli konuyu kapsıyor.

ÇİFT TERAPİSİ / EMDR VE KISA SÜRELİ ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİ EĞİTİMLERİ
ÇİFT TERAPİSİ / EMDR VE KISA SÜRELİ ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİ EĞİTİMLERİ

------

Her zaman

Her yerde

Detay

Özel olarak tasarlanmış bu eğitim paketi, bireylerin ruhsal sağlıklarını iyileştirmek ve terapi alanındaki becerilerini geliştirmek isteyen profesyoneller için üç farklı önemli konuyu kapsıyor. Çift Terapisi Eğitimi, ilişki danışmanlığında uzmanlaşmak isteyenlere çiftlerle etkili bir şekilde çalışma becerilerini öğretirken, EMDR Eğitimi, travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunlara odaklanarak katılımcılara bu özel terapi yöntemini uygulama konusunda bilgi ve yetenek kazandırıyor. Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi ise hızlı ve etkili terapi stratejilerini öğrenmeyi amaçlayarak, danışanlarla kısa süre içinde somut çözümler üretmeyi hedefliyor.

KISA SÜRELİ ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİ

Kısa süreli çözüm odaklı terapinin kurucusu olan Steve de Shazer, nelerin daha iyi olduğunu konuşmanın oturumlarda danışanların kendilerini daha iyi tanımalarına ve daha iyi hissetmelerine yardımcı olduğunu gözlemledi. Diğer oturumlarda ise danışanların daha iyi giden durumlara odaklanarak oturumlara kendilerini daha iyi hissederek geldiklerini fark etti. İlk oturumdan danışanların kendilerini daha iyi hissetmelerinin önemli ve büyük bir adım olduğunu düşünmeye başladı.

Kısa süreli terapi hem çocuklarla hem de yetişkinlerle yapılan bir terapi çeşididir. Terapinin temel felsefesi “Bozulmadıysa tamir etme” anlayışıdır. Danışanlar için sorun teşkil etmeyen durumlar terapide gündeme getirilmez, böylece süreci yöneten asıl kişi danışan olur. Psikolojik danışman kendi aklındaki hipoteze gitmek yerine danışanın problem olarak adlandırdığı duruma yönelik çözüm önerilerini analiz eder.

Oturumlarda ikinci kural ise “Önce neyin işe yaradığını anla ve sonra onu daha çok yap”tır. Her danışan kendi yaşamının uzmanıdır. Her danışan kendi yaşamını psikolojik danışmandan daha iyi bilmektedir. Böylece kendisine nelerin daha iyi geldiğine yönelik aklında bir şema vardır. Bu şemadan yola çıkarak değişim sürecinde işe yaramayan şeyler gündeme getirilmez. Böylece danışanın çözüme daha hızlı ulaşmasına yardımcı olur. Bu aşamada ev ödevleriyle danışanın iyi giden durumlara daha çok odaklanması sağlanır. Büyük resme bakıldığında danışanlar kendileri için iyi giden şeyleri görmeme eğilimindedir. Ne de olsa yaşamın her anı problemlerle devam etmez, problemin ortaya çıkmadığı, danışanın kendini iyi hissettiği anlar mutlaka vardır. İnsanlar başarılarını tekrarladıkları takdirde kendilerine olan güveni artar ve problemin üstesinden daha kolay gelebilirler.

Üçüncü kural ise “Eğer çalışmıyorsa, tekrar denemeyin”dir. Eğer ki danışan problemle daha önceden mücadele ederken yollar denediyse, bu yollar kişiyi çözüme ulaştırmadıysa, bunların tekrardan denenmesine gerek yoktur. Bu yaklaşımı ise şu örnekle desteklemektedir; İnsanlar cüzdanlarını ya da anahtarlarını koydukları yerleri bazen unuturlar ya da kaybedebilirler. Bu nesneleri aramaya ilk olarak montun cebinden başlarlar, ardından masa üstlerine bakarlar. Anahtarı bulamadıklarında tekrardan mont ceplerini karıştırma ihtiyacı duyarlar. Anahtar bulunmadığında tekrardan montun cebine bakmak kişiye ne kazandırabilir? İşe yaramayan şeylerde ısrar etmenin bir anlamı yoktur. Çözüm odaklı terapistler bu yüzden çalışmayan durumları tekrar denemekten kaçınırlar.

Çözüm odaklı terapistler problemleri konuşmak yerine çözümleri konuşmanın süreci daha da kolaylaştırdığını, her problemin çözümünü sağlayacak istisnaların ,yani problemin ortaya çıkmadığı anların olduğunu ,küçük değişikliklerin büyüyerek büyük değişimlere yardım ettiğini, bütün danışanların kendi problemlerini çözebilecek yeterliliğe sahip olduğunu, yani yaşamlarının uzmanı olduğunu, amaçların ise danışanların yapmak istediği olumlu durumlara odaklanması gerektiğini savunmaktadır.

EMDR EĞİTİMİ

EMDR, "Eye Movement Desensitization and Reprocessing" kelimelerinin baş harfi ile isimlendirilen bir terapi yöntemidir ve Türkçeye "Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden işleme" olarak çevrilmiştir. EMDR terapisi yaşadığımız ve etkisinden kurtulamadığımız rahatsız edici olay, anı ve huzursuzlukları anlamlandırarak etkisinden çıkmamızı ve rahatlamamızı sağlayan bir yöntemdir.

EMDR bir psikoterapi çeşididir, bu terapi boyunca zihnimizde yer alan anılarımıza ait bilgileri yeniden işleriz. Danışanlardaki rahatsızlığın nedeninin, olumsuz ve kötü olarak depolanmış hafıza ve anılar olduğunu belirten ve tedavide adaptif (uyumsal) bilgi işleme modelinin rehberliğinde bu kötü anıları değiştiren bir psikoterapidir. Yanlış inanışlar ve uyumsuz davranışlar bu depolanmış eski yaşantılarımızın anılarından kaynaklanır. Biz bu hedef anılara ulaşırız ve bunları terapi ile işleyerek değiştiririz. Sonrasında daha uyumlu bir çözümü güçlendirmek için diğer yaşam tecrübelerimizin anıları ile birleştiririz.

EMDR terapisi nasıl çalışır?

Terapist danışan ilişkisi kurulduktan sonra hedef anılara ulaşılır ve danışana iki yönlü uyaranlar verilir. Bu uyaranlar, göz hareketleri, iki kulaktan sesli uyaran verme veya iki yönlü dokunsal uyaranlar verme şeklinde olabilir. Bu iki yönlü uyaranlar, bu terapinin temel yöntemidir ve sonucu etkiler. Bu uyaranlar ile beynin iki yarım küresi arasında geçiş sağlanır. Bu nedenle olumsuz yaşantıların hafıza alanlarına çok daha hızlı erişilebilir. Böylelikle korkulu, kaygılı olarak depolanmış belleğimiz yerine; güvende ve güçlü olduğumuz, kendimizi koruyabileceğimiz, kendimize güvenebildiğimiz gibi, yeni bilgiler oluşturulur.

EMDR terapisi hangi durumlarda uygulanabilir?

EMDR temelde yoğun korku ve kaygılar için uygulansa da günümüzde birçok psikiyatrik bozuklukta kullanılabilen bir terapidir. EMDR'ın kullanıldığı rahatsızlıklar şu şekilde sıralanabilir:

EMDR terapisi ile kaza, deprem, savaş, taciz, şiddet gibi travmatik olayların üzerimizde bıraktığı kötü etkilerden kurtulabiliriz.

EMDR terapisinin etkili olduğu diğer bir alan olumsuz yaşam deneyimleridir.

Ayrıca yaşadığımız travma ve olumsuz yaşam olayları, kaygı bozukluğu, depresyon, kızgınlık ve öfke nöbetlerine de neden olduğu için bunlar da EMDR terapisi ile tedavi edilebilir.

EMDR terapisi ayrıca; aile çatışmaları, boşanma, okulda zorlayıcı olaylar gibi kriz yaşantılarında; kaygı bozuklukları ve fobilerde de etkili olmaktadır.

EMDR terapisi nasıl uygulanır?

EMDR bir hipnoz yöntemi değildir ve danışan terapi boyunca uyanık ve bilinçlidir. Danışanlar ile önceki yaşantılar ile ilgili anılar belirlenir. Sonrasında hedef anılara ulaşılırken danışana iki yönlü uyaranlar verilir. Bu uyaranlar, göz hareketleri, iki kulaktan sesli uyaran verme veya iki yönlü dokunsal uyaranlar verme şeklinde olabilir. Bu iki yönlü uyaranlar, bu terapinin temel yöntemidir ve sonucu etkiler. Bu uyaranlar ile beynin iki yarım küresi arasında geçiş sağlanır. Bu nedenle olumsuz yaşantıların hafıza alanlarına çok daha hızlı erişilebilir. Böylelikle korkulu, kaygılı olarak depolanmış belleğimiz yerine; güvende ve güçlü olduğumuz, kendimizi koruyabileceğimiz, kendimize güvenebildiğimiz gibi yeni bilgiler oluşturulur. EMDR terapisinin en iyi sonucu verebilmesi için, terapistin yeterli bir eğitim almış ve iyi bir klinisyen olması çok önemlidir.

ÇİFT TERAPİSİ EĞİTİMİ

Çift terapisi, çiftlerin kendi başlarına çözüm bulmakta zorlandıkları sorunların, içinden çıkamadıkları kısır döngülerin ya da iletişim problemlerinin bir uzman desteği ile ortaya çıkarılıp anlamlandırma, yorumlama ve dönüştürme sürecidir. Her çiftin ilişki dinamikleri, ilişki DNA’sı kendine özel ve birbirinden farklıdır. Terapi süreci planlaması seansa gelen çifte özel olarak belirlenir. Terapi hedefi, her çifte göre konu bazında değişse de, yaşanan kısır döngülerin ve döngüde var olan bilinçdışı faktörlerin belirlenmesi, bu döngülerin partner seçimimiz ve partnerimizle ilişkilenme biçimimizdeki rolümüzü fark ederek kırılması ve daha olumlu, yaratıcı bir ilişkilenmeye dönüşmesi temeline dayanır.

Haklı ile haksızın kim olduğunun belirlendiği ve terapistin hakemlik yaptığı bir anlayışın aksine terapist partnerlerin ilişki içerisindeki ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçların karşılanması adına belirginleşmiş kısır döngüleri belirlemede yardımcı olurken partnerlere eşit mesafede yaklaşır ve kişileri değil ilişkiyi tedavi etmeyi amaçlar. Terapi kişilerin değildir. İlişki terapisidir.

Çift Terapisi Nasıl Yapılır?

Çift terapisi çiftlerin ilişkilerinde yaşadıkları zorluklar karşısında bu zorluklarla daha iyi başa çıkabilmek, bu zorlukların temellerini anlamlandırmak, ilişkilerini güçlendirerek zorluklarla daha rahat başa çıkabilir hale gelebilmek için haftada bir seans olacak şekilde düzenlenen takvim çerçevesinde gerçekleşir. Çift terapisinde partnerlerin birlikte katılımı esastır. Terapist klinik karar doğrultusunda partnerleri belli zamanlarda yalnız görmeyi tercih edebilir. Çift terapisinde danışan partnerler değil partnerlerin ilişkisidir ve terapist terapi sürecinde tarafsızlığını korur.

Çift Terapisi Yöntemleri Nelerdir?

Çift terapisi birçok farklı terapi ekolünden destek alınarak sürdürülebilir. Psikanalitik Çift Terapisi, Duygu Odaklı Çift Terapisi, Bilişsel Davranışçı Çift ve Aile Terapisi, Çözüm Odaklı Çift Terapisi, Gottman Çift Terapisi, Sistemik Çift Terapisi gibi modeller bu ekollere örnek verilebilir. Her model kendine spesifik müdahale yöntemleri içerdiği gibi çift terapistinin bu ekollerdeki yetkinliği ve uygulama becerisi müdahalelerin başarısını belirler.

Çift Terapisinin Faydaları Nelerdir?

Partnerlerin birbirinden farklı ihtiyaçları, beklentileri ve becerileri olan bireyler olarak birbirlerini fark etmeleri,

İlişkideki bilinçli ve bilinçdışı ihtiyaçları fark etmeleri,

Partnerinin inançları tarafından yok edilmeden, korkmadan ve partneri yok etmeden yakınlık kurabilmeleri

İlişkide öznelliklerini koruyabilmeleri ve bireysel potansiyellerini ortaya koyabilmeleri

İlişkide zorluklarla baş etme yöntemlerini daha olgun, işlevsel baş etme yöntemlerine dönüştürmeleri

Birbirine alan açan yaratıcı, üretken, bağlılığın bağımlılık olmadan hissedildiği bir çift olma deneyiminin yaşanması

Çift Terapisi Kimlere Uygulanır?

Evlilik öncesinde danışmanlığa ihtiyaç duyan, boşanma aşamasındaki ya da boşanmış partnerler de dahil olmak üzere medeni durum ve cinsel yönelimden bağımsız tüm çiftlerle çift terapisi süreci sürdürülür. Sürmekte olan evlilik dışı ilişki, bağımlılık ve şiddet söz konusu olduğunda çift terapisi süreci durdurularak ya da devam eden sürece ek olarak partnerler bireysel terapi sürecine yönlendirilir.

Bunu Paylaş

© 2023 ilseven Akademi

ABONE OL

Abone olduğunuz için teşekkürler.

VISA LOGO
Mastercard LOGO
Paytr LOGO
bottom of page